incir reçeli 2 , izci mektup.. ~ incir reçeli güzeldir..

Bir film izledim bir gün, acını gördüm, acımı gördüm perdede. Günlerce kapına geldim. Evden çıkışını gördüm. İnsanlara nasıl baktığını, nasıl yürüdüğünü gördüm. Aynı benim gibiydin; yetişecek bi yerin yoktu. Bakmıyordun insanların yüzüne aradığın biri yoktu. Kolunda saatin yoktu zamanın bi önemi yoktu. Kimse gibi gidiyordun gittiğin yere, zaten gittiğin yerde de senin için kimse yoktu. Tam da benim gibi susuyodun gittiğin heryerde. Söylicek sözün yoktu. Ağzını açsan sövecek gibiydin. Herkese yabancı gibi bakıyodun. Tesadüf mü sandın senin barında işe başlamamı. Her gece bir sürü ayyaşla uğraşmamı. Haklıydın bi işim vardı zaten ne işim olurdu barda. “Sendin işim” Bugün karakol çıkışı yaralarını sarıp öpmemek için zor tuttum kendimi, canım yandı. Ama sana dokunduğum an tanırdın beni, bilirdin senin gibi yaralı olduğumu sabah evine geldiğimde gördüm, kapıda biriktirmişsin aşkımı. Okumadığını görüp cesaret aldım daha açık yazıyorum Adam. Bana neden Adam diyosun diye sormuştun, o dediğinden az bulunuyo çünkü bulunca da demek lazım. Bugün bi balığın ölüsüne baktığında vazgeçtim senden Adam. Biz yaşayanların sana verecek bişeyi kalmamış. Bu sana son mektubum. Ben yaralarımı sardım öyle geldim sana. Sen yaranın nerde olduğunu bile bilmiyosun. Cebimde bi tek hoşca-kal yoktu sana. Ben uyurken koymuşsun cebime.
“Hoşca-Kal”

Video şeklinde ve seslendirilmiş şekilde şurdan izleyebilirsiniz. Mutlu yarınlar cümleten, bi’serseri..

olan biten & incir reçeli & ders (sınav) çalışmaları..

merhabalar,

öncelikle sanırım bunu daha öncede yapmıştım, 28 ve 29 mayıs’da olacak sınavlarım (aöf) için sizden dua istiyorum.. eksik etmeyin lütfen.. bende yavaş yavaş başladım işte çalışmalara, Allahım utandırmasın inşallah.. çok önemli olduğunu biliyorum ama fazlasıyla önem veriyor muyum tartışılır o ayrı konu..

ben çok özledim.. yaşamayı, gülmeyi, herşeyi.. bilmiyorum yazdım mı buralara ama, oturdukça yaşlanıyorum sanki.. öyle kala-kalıyorum, kalkasım gelmiyor hiçbiryerden.. etrafa sahte sahte gülücükler, salak salak espriler ve yaşama gayreti (zorunluluğu).. Ali Tuncay abi, bu sıkıntıları veren Allah.. Allah’ı ahmet’e mehmet’e şikayet etmeyin diyor ama, bunun bu durumla alakası yok sanırım.. ya da ben öyle hissetmiyorum.. çünkü belki aynı durumları yaşayan birileri vardır ve bunları okur da cevaplar diye yazıyorum.. yoksa öyle bi haddimiz yok, haşa..

başlıkta belirttiğim üzere, uzun süredir dvd’sinin çıkmasını beklediğim filmi izledim.. ” incir reçeli ” filmin ismi..beklediğim kadar güzeldi.. değdi yani.. ondan bi kaç söz, cümleyi paylaşacağım ve uzaklaşacağım buralardan..

Allah’a ve yüreğinizin sahibine emanet olun..

” kusmak yok.. sevişmek yok.. ”
” hatunun sabah uyandığında, yanında olmayanı makbuldür.. ”
” babalar her zaman haklı değildir.. ”
” cep telefonu özgürlüğü kısıtlar.. ”
ve son olarak ” incir reçeli güzeldir.. ”

ha unutmadan, Halil Sezai Paracıkoğlu filminde “Duman” isimli parçayı yorumlamış.. tabii bilmiyorum kimin olduğunu, onu dinlemeden gitmeyin buralardan.. şuradan dinleyebilirsiniz.. buyrun

sözleri de şöyle;

” benim bu derdim ne yağan yağmurda,
ne yalancı sonbaharda, ne bomboş sokaklarda…
kırılmış her yanım, kaybolur zaman saçlarında..
gözlerim sokaklarda, sebebi isyan aşkım…
içim yanar, içim kanar da İsyan!
geriye bir avuç yalan,
beni bu derde sen attın da, gittin ya kafam hep duman.. “